Nakit akış yönetiminin işletmenizin büyümesi için önemini derinlemesine incelemeden önce, bu cümlede kullanılan terimlerden, basiretli bir girişimcinin ne anlaması gerektiğini vurgulayalım.
Bir işletme, sahibinin yokluğunda bile verimli ve karlı bir şekilde faaliyet gösteren bir ticari girişimdir. Başka bir deyişle, işletmenizin amacı, doğrudan siz yönetmeseniz bile sizin için kar elde etmektir.
Bir işletmenin büyümesi ölçekleme algoritmasındaki iki temel ölçüt ile ölçülür: net satışların büyümesi ve ekibinizin büyüklüğünün büyümesi. Satışlarınız arttıkça, bu ticari hacmi sorunsuz bir şekilde yönetmek ve bir sonraki seviyeye taşımak için yetenekli bir ekibe sahip olmak önemli hale gelir.
Yukarıda paylaşılan kâr, satış ve ekip oluşturma kavramları bir girişimci veya işletme sahibi olarak size büyük ihtimalle çok tanıdık gelecektir.
Ancak, birçok değerli girişimci ve işletme sahibinin gözden kaçırdığı en kritik konu nakit akışıdır. Birçok girişimci, nakit akışlarının istikrarını bankacılık uygulamalarında gördükleri bakiyeyle eş tutar. Oysa, nakit akışının banka hesap bakiyenizle hiçbir ilgisi yoktur.
İşte nedeni:
Sıfırdan bir iş kurduğunuzu veya şu anki işinizi kurduğunuz güne geri döndüğünüzü hayal edin. Bir limited şirket kurduğunuzu varsayalım. Bu makaleyi yazdığım sırada, Türkiye'de bir limited şirket kurmak için yönetmeliklerce zorunlu tutulan sermaye miktarı 100.000 TL idi. Şirketinizin adına açılan bir banka hesabına 100.000 TL yatırıyorsunuz ve şirketinizi resmen kuruyorsunuz. Şimdi, işinizin amacı bu sermayeyi operasyonlarınızla ilgili en etkili alanlarda kullanmak ve sizin ve ailenizin geleceği için büyütmektir.
Bu noktada, ilk adımınız, kurşun geçirmez iş stratejileri kullanarak, iş sektörünüzdeki en uygun alanlara 100.000 TL yatırmak. Bu yatırımlar aracılığıyla, bir müşteri portföyü oluşturmayı ve bu müşterilere satış yapmayı hedefliyorsunuz. Nihai hedef, bu satışlardan ilgili giderleri ve vergileri düştükten sonra kar elde etmektir. Henüz nakit akışına dönüşmemiş işlemleri çıkardıktan sonra, kullanımınıza açık kalan serbest nakit ortaya çıkar. Ardından, karınızı bilançonuzdaki 100.000 TL'lik başlangıç sermayenize ekleyerek, her yıl büyütürsünüz.
Girişimcilerin bu aşamada yaptığı en yaygın hata, şirketin banka hesabındaki parayı serbest nakitle karıştırmaktır; bu, kendi takdirlerine bağlı olarak kullanabilecekleri nakittir. İşletmenizin özellikle harcamalarınız için yaratılan serbest nakit akışı, banka hesabınızdaki toplamdan üçüncü taraflara (tedarikçiler, hükümet, bankalar, vb.) borçlu olunan tutarlar düşüldükten sonra kalan miktardır.
Birçok işletme sahibi bu serbest parayı hesaplamayı başaramıyor ve büyüme arayışları sırasında iflas ediyor.
Banka hesap bakiyesine bakıldığında, satışları artırmak için büyük indirimler sunuyorlar, net iş rolleri ve süreçleri tanımlamadan çalışanları işe alıyorlar ve af umuduyla vergi ödemelerini geciktiriyorlar. Ancak gecikmiş vergiler, banka borçları, tedarikçi faturaları vb. üzerinde biriken faizle birlikte, aniden kendilerini bunalmış buluyorlar - risk ve mali felaketle karşı karşıya kalıyorlar.
Değerli iş adamı Vehbi Koç'un şu veciz sözü tüm iş sahipleri için yol gösterici niteliktedir:
“Ayaklarını yorganına göre uzat.”
Satışları artırma, bir ekip kurma ve tüm pazar payını ele geçirme çabasında, riskli ve aşırı pahalı borçlanmalar, karlı satışlara dönüşmeyen verimsiz harcamalar ve egoyla yönlendirilen işe alımlar (sadece "Ben bir ekibim olan bir patronum" demek için) aşırı genişlemeye yol açabilir ve sizi geride bırakabilir.
Makalemizin konusuna geri dönersek: İşletmenizin büyümesini ölçerken, düzenli olarak iki kriteri takip etmelisiniz: net satışlar ve ekip büyüklüğü. Ancak, işletmenizin gerçek büyümesini değerlendirmek için, işletmenizin ölçeklenip ölçeklenmediğini değerlendirmeniz gerekir.
Ölçekleme, maliyetleriniz ve giderleriniz satışlarınızdan daha düşük bir yüzdede büyüdüğünde gerçekleşir. Örneğin, satışlarınız geçen yıla göre %150 büyürse ve maliyetleriniz ve giderleriniz %150'den az büyürse, buna ölçekleme denir. Ancak, maliyetleriniz ve giderleriniz %200 veya %300 büyürken satışlarınız %150 büyürse, satışlarınızı artırdığınıza inansanız bile iflas ilan etmek zorunda kalmanız sadece birkaç ay meselesidir.
İşletmenizi büyütürken bir gözünüz satışlarda ve ekip büyüklüğünde, diğer gözünüz serbest nakit akışı rakamlarında olsun.
Her zaman.
İş dünyasında zaferiniz için,
NAKİT için İş Koçu
İş Koçluğu Ekibiniz