Şirketlerin 2026 Yılında Dikkat Etmesi Gereken Riskler

Başlıklar

2025 yılı, Türkiye ekonomisi açısından dalgalı ama öğretici bir dönem oldu. Yüksek enflasyon, değişken faiz politikaları ve küresel belirsizlikler, şirketlerin karar alma süreçlerini her zamankinden daha karmaşık hâle getirdi. 2026’ya yaklaşırken tablo hâlâ netleşmiş değil; ancak görünen o ki, önümüzdeki yıl işletmeler için “dayanıklılık” ve “uyum sağlama” yeteneği her zamankinden daha belirleyici olacak.

Ekonomideki yavaşlama sinyalleri, iç talebin zayıflaması, artan finansman maliyetleri ve döviz kurlarındaki oynaklık, özellikle KOBİ’leri zorlayacak risklerin başında geliyor. Buna ek olarak, teknolojik dönüşüm ve sürdürülebilirlik gibi alanlarda geri kalmak, uzun vadede rekabet gücünü zayıflatma potansiyeline sahip.

Bu dönemde şirketler, sadece bugünkü tabloya değil, 2026’da karşılarına çıkabilecek makroekonomik, dijital ve düzenleyici risklere de hazırlıklı olmalı. Çünkü artık riskleri “öngörebilmek” kadar, onlara “erken yanıt verebilmek” de kritik önemde.

2026’da Şirketler İçin Öne Çıkan Riskler

2026 yılına girerken, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerin karşılaşabileceği riskler yalnızca ekonomik dalgalanmalarla sınırlı değil. Finansmandan insan kaynağına, dijital dönüşümden regülasyonlara kadar uzanan çok boyutlu bir tablo söz konusu. İşletmelerin 2026 yılında dikkat etmesi gereken temel risklere daha yakından bakalım.

1. Yüksek Enflasyonun Kalıcılığı

Enflasyonun tek haneli seviyelere düşmesi kısa vadede zor görünüyor. Bu durum, şirketlerin fiyatlama politikalarını sürekli güncellemek zorunda kalmasına yol açıyor. Maliyetleri öngörememek, uzun vadeli sözleşmelerde risk yaratırken, tüketicinin satın alma gücündeki azalma satışları baskılıyor.

2. Finansmana Erişimde Süregelen Zorluklar

Bankaların kredi politikalarındaki sıkılaşma, işletmelerin yatırım planlarını ertelemesine neden oluyor. Faiz oranlarının yüksek seyretmesi, özellikle KOBİ’lerin sermaye ihtiyacını karşılamasını güçleştiriyor. Alternatif finansman kaynaklarına (örneğin faktoring, girişim sermayesi, tahvil ihracı) yönelmek artık bir tercih değil, zorunluluk hâline geliyor.

3. Döviz Kuru Oynaklığı

Kurdaki her dalgalanma, ithalata bağımlı sektörler için yeni bir maliyet baskısı anlamına geliyor. Özellikle enerji, ham madde ve teknoloji ürünlerinde kur riski ciddi bir tehdit oluşturuyor. Şirketlerin 2026’da daha fazla “döviz pozisyon yönetimi” yapması gerekecek.

4. Talep Daralması ve Satın Alma Gücü Kaybı

Yüksek fiyat seviyeleri, tüketici harcamalarını baskılıyor. İç pazar odaklı işletmeler, düşen satış hacimlerini telafi edebilmek için kampanyalara yönelirken, bu da kâr marjlarını zayıflatıyor. Şirketlerin müşteri sadakati yaratacak uzun vadeli stratejiler geliştirmesi bu noktada kritik.

5. İş Gücü Maliyetleri ve Nitelikli Personel Kaybı

Ücret artışları işletmelerin maliyet yükünü artırırken, nitelikli çalışan bulmak da her geçen yıl daha zor hale geliyor. Özellikle genç ve yetenekli iş gücünün yurt dışına yönelmesi, üretkenliği ve inovasyonu olumsuz etkiliyor. 2026’da insan kaynağına yatırım yapmak, sadece bir İK stratejisi değil, sürdürülebilirlik meselesi olacak.

6. Dijitalleşme ve Yapay Zekâ Dönüşümüne Uyum

Yapay zekâ tabanlı süreçlere geçmeyen işletmeler, verimlilikte ciddi bir fark yaşamaya başladı bile. 2026’da bu fark daha da büyüyecek. Ancak dijital dönüşüm yatırımlarında doğru önceliklendirme yapılmazsa, maliyetler artabilir ve sistemler birbirine entegre çalışmayabilir.

7. Siber Güvenlik ve Veri Koruma Riskleri

Artan dijital işlem hacmi, siber saldırı riskini de beraberinde getiriyor. Özellikle KOBİ’ler, zayıf altyapıları nedeniyle hedef hâline geliyor. Veri kaybı, yalnızca finansal değil, itibar açısından da geri dönüşü zor sonuçlar doğurabilir.

8. Yeşil Dönüşüm ve Yeni Regülasyonlara Uyum

AB’nin karbon düzenlemeleri ve yerli sürdürülebilirlik standartları, üretim yapan firmalar için yeni maliyet kalemleri yaratıyor. Henüz karbon ayak izini ölçemeyen ya da sürdürülebilirlik raporu hazırlamayan işletmeler, 2026’da tedarik zincirlerinde tercih edilmemeye başlayabilir.

9. Politika Belirsizliği ve Vergi Düzenlemeleri

Sık değişen teşvik ve vergi uygulamaları, uzun vadeli yatırım planlarını zorlaştırıyor. Özellikle KOBİ’lerin stratejik kararlarında öngörü eksikliği önemli bir risk oluşturuyor. Bu nedenle 2026’da mevzuat takibi, her şirket için finansal yönetimin bir parçası hâline gelmeli.

Riskleri Fırsata Dönüştürmenin Anahtarı

2026 yılı, birçok açıdan risklerin arttığı bir dönem olacak; ancak bu tablo, fırsatların da aynı oranda büyüdüğü bir döneme işaret ediyor. Belirsizlik içinde ayakta kalmayı başaran şirketler, yalnızca mali gücüyle değil, stratejik çevikliğiyle de öne çıkacak.

İlk adım, riskleri doğru okumak ve “kriz yönetimi” bakış açısından “risk yönetimi” kültürüne geçmek. Şirketler artık geçmiş performanslarına değil, önümüzdeki 6–12 ayda ortaya çıkabilecek senaryolara da hazırlanmalı. Bunun için:

  • Finansal planlama süreçleri, tek bir tablo yerine farklı ekonomik senaryolara göre hazırlanmalı.
  • Nakit akışı yönetimi, her ay gözden geçirilmeli; gereksiz harcamalar hızla tespit edilip düzeltilmeli.
  • Dijitalleşme yatırımları, verimliliği artıracak alanlara odaklanmalı, sadece trend odaklı olmamalı.
  • İnsan kaynağı politikaları, çalışan bağlılığını güçlendirecek ve bilgi birikimini koruyacak şekilde yapılandırılmalı.
  • Sürdürülebilirlik ve uyum stratejileri, sadece AB pazarına erişim için değil, uzun vadeli itibar için kurgulanmalı.

Riskleri tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil; ancak onları erken fark eden, doğru önceliklerle hareket eden işletmeler için 2026 bir tehdit değil, yeniden yapılanma yılı olabilir.

SOLOPRENEUR ile Şirketinizi 2026’ya Hazırlayın

2026’nın belirsizlikleri sizi yavaşlatmasın. SOLOPRENEUR Programı, işletmenizi sadece bugünün değil, yarının koşullarına da hazırlıyor.

Bu programda:

  • Nakit akışınızı kontrol altına alır, gereksiz maliyetleri tespit edersiniz.
  • Sizi en çok etkileyen riskleri tanımlar, önceliklendirme yaparsınız.
  • Uygulanabilir dayanıklılık planı oluşturursunuz.
  • İşinizi daha öngörülebilir, daha sürdürülebilir bir modele dönüştürürsünüz.

Değişen ekonomiye karşı savunmada kalmak yerine, proaktif ve kontrollü bir büyüme süreci başlatırsınız. 2026’ya plansız girmeyin; işinizi bugün güçlendirin.

SOLOPRENEUR programı hakkında daha fazla bilgi alın!

İş dünyasındaki başarınıza,

Business Coach for CASH ekibiniz.

Benzer İçerikler

Kayıt İçin Formu Doldurun

Size en geç 24 saat içinde Dönüş yapacağız